19 Ocak 2014 Pazar

HASANKEYF

Yıllardır hayalini kurduğum Güneydoğu turuna Midyat'a atanmamla başlamış bulundum. İnsan bazen bir şeyleri isterken dileklerini ya çok geniş tutuyor ya da dar. Atamadan birkaç gün önce Hükümet Kadın 1 filmini izliyordum ve "Yaaa ben Mardin'i görmeyi çok istiyorum" dedim ve Allah sesimi duymuş olacak ki Mardin'e atandım. Midyat'ta bulunduğum sürece bölgedeki merak ettiğim tüm illeri ve yerleri gezmek istiyorum. Hasankeyf de bunlardan bir tanesiydi, okuldan arkadaşımla sabah erkenden Batman minibüsüne binerek yolculuğumuza başladık. 45 dakikalık kısa bir yolculuktan sonra Hasankeyfe vardık. Minibüsten iner inmez olağanüstü, mistik bir hava karşıladı bizi. Her baktığımız yerde tarih, her gördüğümüz manzarada davet vardı.
Hasankeyf'in küçük çarşısından geçerek gezimize başladık. Gezimizi tamamladıktan sonra bir şeyler almaya karar verdik. Sezon olmadığı için çok fazla çeşit yoktu dükkanlarda ama bir şal ve heybe çanta alarak Hasankeyf hatıralarımı edinmiş oldum :)
Çarşının içinden geçtikten sonra bir iki kafenin içinden de geçerek Kasır Rabi'ye ulaşıtık. Burası eski bir mağara ev. Yanımızda bize yardımcı olan kişi burda Hakan Balamir ve Fatma Girik'in oynadığı Kuma filminin çekildiği bilgisini verdi, aklımın bir köşesine yazdığım filmi ilk fırsatta izlemeyi düşünüyorum.
Daha sonra geldiğimiz yönün aksi istikametine doğru yürüyerek doğa ve tarih soluduk aynı anda. Aslında daha önceleri kaleye de çıkılıyormuş ama birkaç senedir kale kapalıymış. O yüzden kaleye çıkıp etrafı daha iyi görebilme hevesimiz ne yazık ki kursağımızda kaldı.


Soluklanmak için Yolgeçen Hanı'nı seçtik. Çok hoş, otantik, Hasankeyf manzaralı bir kafe... Servis güzel, garsonlar cana yakın, Türk kahvesinin tadı da süper; fiyatlar biraz turistik olsa da manzara ve hoş geçirilen vakte feda olsun dedik.


Saatin nasıl geçtiğini anlamadık ama gitme zamanı geldi. Birgün sular altında kalacak olmasının üzüntüsü içimizde bu büyülü yerden ayrıldık.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder