30 Mart 2013 Cumartesi

HANDAN-HALİDE EDİP ADIVAR

Bu kitabı okuyalı aylar oldu diyebilirim ama bir türlü fırsat bulup da blogta yayınlayamadım. Kitabın ne zamanda geçtiği konusunda tam olarak bir bilgi olmamasına rağmen Osmanlı'nın son dönemleri diyebilirim. Ana karakterlerimiz kitabın da adından anlaşılabileceği gibi Handan, Handan'ın kuzeninin eşi Refik Cemal, Handan'ın kuzeni Neriman ve Handan'ın eşi Hüsnü Paşa. Kitap Refik Cemal'in arkadaşına yazdığı mektupla başlıyor. Refik Cemal, arkadaşına evleneceği gelin adayından, gündelik yaşama, Neriman'ın dilinden düşmeyen biraz da gıcık olduğu Neriman'ın kuzeni Handan'a kadar birçok konudan bahsediyor. Arkadaşı da aynı muhabbetle ona cevap veriyor. Kitabımızın ana karakteri Handan, çok güzel olmamakla beraber akıllı, kültürlü, meraklı, havalı bir kadın. Yıllar önce vermiş olduğu yanlış bir karar sonucu Hüsnü Paşa'yla evlenmiş ve sonra da mutsuzluk peşini bırakmamıştır. Zamanla Hüsnü Paşa'nın hareketlerine katlanamayacak ve Neriman ve eşinin yanına yerleşecek... Romanın dili sadeleştirilmiş olsa da hala biraz ağırdı gerçi okurken sıkıntı yaşamadım. Kısa sürede bitti, güzel sürükleyici bir romandı ama bana fazla romantik gelmedi değil ama özellikle Türk Edebiyatı sevenlere tavsiye ederim.

29 Mart 2013 Cuma

THE BALM MEET MATTE



The Balm'ın artık denemediğim ürünü kalmadı gibi, özellikle far paletlerini severek kullanıyorum. Meet Matte'yi de alıp almamaya karar verememiştim kadınlar gününde %50 indirim olunca dayanamadım. Pişman da olmadım şu sıralar en çok kullandığım far paleti oldu. Çok hoş, pastel tonlarda, adı gibi mat renkleri barındıran bir palet, günlük kullanıma çok uygun. İndirim olduğunda kaçırmayın derim, normal fiyatına da değecek bir palet eğer renkler ve matlık hoşunuza gittiyse.

28 Mart 2013 Perşembe

ESSENCE OZ THE GREAT AND POWERFUL- FRAGILE BUT FEISTY



Essence'in yeni koleksiyonu Oz The Great and Powerful'dan birçok blogda bahsedildi. Özellikle krem allığı çok merak ettim ama gittiğim Gratis'te yoktu. Çoğunlukla bu ürünlerden çok az mı getiriyorlar yoksa ben mi rastlayamıyorum bilmiyorum ama Essence'in koleksiyonlarında genelde istediğim şeyleri bulamıyorum. Sırf aklıma takılan ürünü bulayım diye bazen birkaç Gratis geziyorum ama genelde kalan ürünler hep aynı oluyor ve eli boş dönüyorum. Hatta bazen koleksiyon kısmında hiç ürün olmuyor. Neyse bu konuda epey veryansın ettikten sonra şimdi bu süper renkteki kalemi tanıtmaya gelelim. Yeşilin farklı bir tonu hafif ışıltıları var, gözümde henüz denemedim ama hoş duracağını düşünüyorum. Bir de mor tonunda bir kalem vardı ama onun rengi epey bir dikkat çekiciydi. Aslında değişik, her yerde olmayan bir mordu ama bu kalemin yarattığı sıcaklığı yaratmadığı için ona elim gitmedi.  Yine de mor kalem sevenler bir baksın derim.

FLORMAR 427

Bu ojeyi alalı çok oldu ama ancak şimdi paylaşabildim. Mor-gri arası çok kullanışlı bir renk. Aynı tonda Golden Rose'un ve Sally Hansen'ın da ojesi var. Belki sizlerde de bir tanesi vardır. Baş parmağımaki sticker'ı da Watsons'dan almıştım, hoş bir hava kattı ojenin duruşuna.

27 Mart 2013 Çarşamba

ORTAKÖY- EYÜP SULTAN - PIERRE LOTI TEPESI

Haftasonu arkadaşım geldi Bursa'dan, şansımıza hava pek bir güzeldi. Cumartesi Kadıköy Bahariye caddesindeki mağazaları turladık sonra Ortaköy'e kumpir yemeye gittik. Vapurla karşıya geçerken Kızkulesini fotoğraflamadan edemedim.

Her ne kadar kumpiri pek beğenmediysek de (eser miktarda kaşar peyniri ve tereyağdan olsa gerek), Ortaköy'de deniz kokusunu içimize çekerek hafif güneşin tadını çıkardık. Takıcı ve tokacılara bir göz attık.
 Aslında dönerken Karaköy Güllüoğlu'na geçip baklava yemek istiyorduk ama hem kumpirle tıka basa doymuştuk hem de çok geç olmadan eve gidelim dedik.

Ertesi gün rotamızı Eyüp'e çevirdik. Çoktandır Eyüp Sultan'a gitmek istiyordum. Ama bir türlü gidememiştim, arkadaşım sayesinde orayı da görmüş oldum. Sanki İstanbul'dan farklı bir yer gibi geldi bana orası eski evler, dar sokaklar sanki farklı bir dönemdeymişiz gibi hissettim. İlk önce Eyüp Sultan'ı ziyaret ettik ama hala türbenin restorasyonu tamamlanmamış ve camiinin içi çok kalabalıktı. Bana biraz karışık geldi içerisi o yüzden çok bir şey anlayamadım. Restorasyondan sonra tekrar gitmek lazım. Sonra orada kurulmuş küçük tezgahlara göz gezdirdik. Isparta gülünden yapılmış bir krem ve kolonya aldım. Gül kolonyasının kokusuna bayıldım. Eyüp Sultan'a giderseniz kesinlikle bir deneyin derim.Daha sonra teleferikle Pierre Loti tepesine çıktık. İşte bu fotoğrafları teleferikten çektim.


Ve son olarak çaylarımız tabi :)





BEBEK YELEĞİ

Örgü serüvenim devam ediyor :) Bu sene bir kaç parça bir şey çıkarabildim. Üç Kadın Üç Moda Zeynep'in oğluşuna yaptığım battaniye bitti ama annem arkasına pazen parça geçireceği için Çorum'da bıraktım. Bitince onu da burdan yayınlayacağım. Bu da bir arkadaşımın bebeği için ördüğüm yelek. Minik minik şeyler örmek çok zevkli hem sıkılmıyorsunuz hem de çok çabuk bitiyor. Modeli kendim oluşturdum öyle mi yapayım böyle mi yapayım derken bu şekilde bir şey çıktı ortaya. Üç dört sıra haroşa ördüm. Sonrası düz örgü. İpim Nako jelibon, gördüğünüz gibi kendinden desenli oldu örgüm. İki yumak aldım ama tek yumak yeterli oldu.

SALLY HANSEN OJELER


                                                         Sally Hansen Shall We Dance?
Geçen kadınlar gününde Sally Hansen'da 3 al 2 öde kampanyası vardı Gratislerde. Aslında merak ediyordum Sally Hansen ojeleri ama fiyatları bir oje için fazla geliyordu. Kampanyada olunca artık merakıma yenildim ve bunları aldım. Kalıcılık açısından gerçekten performansları yüksek, diğer markalarda açık renklerde tırnaklarımda dalgalanma oluyordu ama bu renkte (shall we dance) öyle bir şey yaşamadım yani o yönden de çok iyi ancak iki kat sürüldüğünde kuruması zaman alıyor ve benim gibi tez canlılar için hiç uygun değil bu.Ayrıca Küçük şişede olanların fırçasını daha çok beğendim. Tekrar alır mıyım diye sorarsanız çok beğendiğim bir renk olup diğer oje markalarında o renk yoksa alabilirim ama ilk tercih edeceğim marka değil. Diğer renkleri de (tam bir yaz rengi olan twisted pink (küçük şişe), I pink I can (tatlı pembe olanı), flirt adı gibi iç gıcıklayıcı bir bordo:) ve son olarak plum's the world burada kahverengi gibi çıkmış ama aslında çok tatlı bir gül kurusu) en kısa zamanda uygulayıp sizlerle paylaşacağım.

16 Mart 2013 Cumartesi

KURU DOMATES SALATASI

Havalar soğudu :( Halbuki ne güzel ısınmıştı ve ben kışlıkları kaldırmaya bile niyetlenmiştim. Neyse hava durumuna baktım haftaya hava güzel olacak gibi :) 
Sizlerle daha önce hazırladığım ama tarifini paylaşmaya vakit bulamadığım bir salatayı paylaşmak istedim oldukça kolay bir salata ama belki de daha önce kuru domatesi, benim gibi, denememiş olanlar vardır. Market rafında görünce bir deneyeyim dedim. Önce kurutulmuş domatesleri (10 tane kadar) kaynayan suyun içine koydum, onları yumuşayana kadar haşladım. Süzdüğüm domatesleri küçük küçük doğradım, içine bir kutu mısır konservesi, yeşil zeytin, ceviz kırığı ve turşu kattım. Ortaya böyle renkli bir salata çıktı.