Haftasonu arkadaşım geldi Bursa'dan, şansımıza hava pek bir güzeldi. Cumartesi Kadıköy Bahariye caddesindeki mağazaları turladık sonra Ortaköy'e kumpir yemeye gittik. Vapurla karşıya geçerken Kızkulesini fotoğraflamadan edemedim.
Her ne kadar kumpiri pek beğenmediysek de (eser miktarda kaşar peyniri ve tereyağdan olsa gerek), Ortaköy'de deniz kokusunu içimize çekerek hafif güneşin tadını çıkardık. Takıcı ve tokacılara bir göz attık.
Aslında dönerken Karaköy Güllüoğlu'na geçip baklava yemek istiyorduk ama
hem kumpirle tıka basa doymuştuk hem de çok geç olmadan eve gidelim
dedik.
Ertesi gün rotamızı Eyüp'e çevirdik. Çoktandır Eyüp Sultan'a gitmek istiyordum. Ama bir türlü gidememiştim, arkadaşım sayesinde orayı da görmüş oldum. Sanki İstanbul'dan farklı bir yer gibi geldi bana orası eski evler, dar sokaklar sanki farklı bir dönemdeymişiz gibi hissettim. İlk önce Eyüp Sultan'ı ziyaret ettik ama hala türbenin restorasyonu tamamlanmamış ve camiinin içi çok kalabalıktı. Bana biraz karışık geldi içerisi o yüzden çok bir şey anlayamadım. Restorasyondan sonra tekrar gitmek lazım. Sonra orada kurulmuş küçük tezgahlara göz gezdirdik. Isparta gülünden yapılmış bir krem ve kolonya aldım. Gül kolonyasının kokusuna bayıldım. Eyüp Sultan'a giderseniz kesinlikle bir deneyin derim.Daha sonra teleferikle Pierre Loti tepesine çıktık. İşte bu fotoğrafları teleferikten çektim.
Ve son olarak çaylarımız tabi :)
pierre loti etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
pierre loti etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
27 Mart 2013 Çarşamba
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)