17 Temmuz 2012 Salı

ÇALIKUŞU

Türk edebiyatına aşığım. Çalıkuşu kalın roman olarak okuduğum ilk kitaplardan biri, ilki Sinekli Bakkal'dı Halide Edip Adıvar'ın. Ortaokul yıllarında falandım okuduğumda, hikayenin romantikliği, karakterlerin naifliği beni benden aldı. Birkaç gün içinde bitirdim ama etkisinden kurtulamadığım için açıp tekrar okudum ve hoşuma giden kısımları not ettim, kitaptaki tasvirlerden yararlanarak Feride ve Kamran'ın resimlerini çizdim, yani o derece saçmaladım:))Yıllar geçti büyüdüm, ama Feride'nin hikayesi beni hala büyülüyor. Kendi ayakları üzerinde durma çabası, öğrencilere bir şeyler öğretirken ki sevecenliği, nüktedanlığı ve içinin saflığı hala beni etkiliyor. Kendimden de bir şeyler buluyorum belki de ondandır bu düşkünlüğüm. Geçen seneden başlattığım bir geleneğim var:), her sene bir kez Çalıkuşu dizisini izliyorum. Biraz önce ilk bölümünü izledim ve onun üzerine bunu bloğuma yazmalıyım dedim. Bu dizi 1986 yılında çekilmiş. Bilinen bir hikaye olduğu için özet vermeme gerek yok sanırım, ama beğendiğim kısımların üzerinde durmak istiyorum biraz. Dizinin müziği süper ilk önce, insanı o dönemlere götürüyor; müziği duyduğumda İstanbul sokaklarında faytonda dolaşıyormuşum da hafif bir rüzgar esip beni serinletiyormuş gibi hissediyorum. Aydan Şener'in duru güzelliği, Kenan Kalav'ın hafif kendinden emin duruşu, hoşluğu çok yakışmış diziye. Sadri Alışık'ın babacan tavrı tam anlamıyla cuk diye oturmuş karaktere. Tabi bir de mutlu sonla bitmesi de en sevindiğim noktalarından biri:) Keşke şimdilerde de çekilse tekrardan ama günümüze uyarlanarak değil, o yıllardaki gibi olup kitabın özüne dokunulmamalı (Yaprak Dökümü'nün yaşadığı ızdırabı Çalıkuşu da yaşamamalı). Feride'yi Beren Saat, Kamran'ı da Kıvanç Tatlıtuğ oynasa ne güzel olur (gerçi Aşkı Memnu nedeniyle olmayacak bir şey ya) neyse yapımcılar duyun beni:)) Zaten sinemada, televizyonda bir geriye dönüş var, eski hikayeler yeniden canlanıyor, yeniden yorumlanıyor, neden Çalıkuşu da tekrar çekilmesin değil mi? Bu arada eklemeden geçemeyeceğim Çalıkuşu, Atatürk'ün yanından ayırmadığı kitaplardan biriymiş. Her gün rastgele bir sayfasını açıp okurmuş.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder