Durulmayan bir ülke gündemiyle karşı karşıyayız. Kaç senedir çalan savaş tamtamlarına karşı insan kendini kapatmaya çalışsa da olmuyor. Hergün yeni bir olay, hergün yeni bir belirsizlik yuvarlanıp gidiyoruz. Böyleyken savaştan korkmadığını iddia eden tuhaf canlılar türemiş etrafta, yaşanan olayların söylentiden ibaret olduğunu da söylüyor bunlar, ilginç...
Son okuduğum iki kitap. Bir tanesi Brida, Paulo Coelho'nun kitabı. Daha önce Paulo Coelho okuyanlar bilir, kendisi mistik şeylerle ilgili yazmayı daha çok seviyor ya da tercih ediyor. Bu kitapta cadı olmaya karar veren, 6. hissi kuvvetli bir kızın hikayesi anlatılıyor. Diğer romanlarıyla bu açıdan benzerlik gösteriyor. Yine sonsuz aydınlanmayı bulmak isteyen biri ve ona yardımcı olan karakterler. Güzel bir kitaptı ama ben artık bu tarz konulardan sıkılmışım galiba o yüzden son kısımlarını biraz atlayarak okudum ne yalan söyleyim.
Diğer kitabımız ise Puslu Kıtalar Atlası, İhsan Oktay Anar'ın... Daha önce İhsan Oktay Anar okumamıştım. Yazarla ilk tanışma kitabım oldu ve tanışıklığımızın süreceğini de böylece anlamış oldum. İlk birkaç sayfayı okuduğumda cümlelerin griftliği, hayali tarzda anlatım, karakterleri hemen oturtamamam beni biraz panikletse de 30-40 sayfa sonra kitap su gibi akmaya başladı. Normalde böyle fantastik şeyleri sevmem ve okurken sıkılırım ama anlatımı o kadar insanı içine çekiyor ki hiç sıkılmadım diyebilirim. Tabi arada sırada bilmediğim Osmanlıca kelimeler karşıma çıkmadı değil ama onlar da hikayenin bütünlüğünde eriyip gidiyordu. Daha önce okumamış olanlara tavsiye eder, sıkıntısız, güneşli bir Pazar dilerim.
15 Haziran 2014 Pazar
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)