4 Ocak 2015 Pazar

YENİ YILIN İLK YAZISIYLA MERHABALAR

Geçtiğimiz hafta 2015'i karşıladık hep beraber, yeni yıl dileklerimizi dileyip evrene pozitif enerjiler gönderdik. Ülkemiz ve dünya için zor bir yıldı 2014... Umarım bu sene barış, huzur, mutluluk, sağlık içinde geçer. 
Havalar çok soğuk şu sıralar, daha da soğuyacakmış, haberlerde tekrar tekrar söyleye söyleye psikolojimi bozdular sağ olsunlar. Geçen haftasonu arkadaşım Bursa'dan geldi ve neyse ki hava böyle değildi de güzel iki gün geçirebildik. İstikamet tarihi yarımadaydı. Üniversitem Beyazıt'ta olduğu için  Beyazıt sadece tarihi yarımada değil benim için aynı zamanda anılarımı tazelediğim bir yer. İlk durağımız Kapalıçarşı'ydı. Yıllardır ben de girmemiştim içine, Mısır Çarşısı'nı daha çok seviyorum, Kapalıçarşı çok da bana hitap etmiyor. Orada güzel bir kahve bulduk ama şimdi tarif et deseniz edemem, Kapalıçarşı labirent gibi zaten :) ama nostaljik bir havada kahvenizi yudumlamak isterseniz kesinlikle gitmenizi tavsiye ederim. Ancak haftasonu olduğu için oldukça kalabalıktı, haftaiçi belki biraz daha sakin olabilir. Birkaç yere gideceğimiz için bizim açımızdan sorun olmadı kahvelerimizi içip kalktık. 


Kahvelerimizi içtikten sonra milli yiyeceğimizi afiyetle yiyebileceğimiz Süleymaniye'deki kurufasulyecilere geçtik. Gerçekten buranın kurufasulyesi ayrı bir lezzetli, fiyatlar da uygun.
Sonra da harika manzara, leziz şerbetler için Ağa Kapısı kafenin yolunu tuttuk. Osmanlı çaylarımızı söyleyip manzarayı izlerken fonda çalan enstrümantal müzik bizi başka diyarlara götürdü. Osmanlı çayımız bir demlik iki fincan şeklinde geldi. Tarçın, karanfil kokusu geldi ilk önce burnuma, sonra bir yudum alınca... Hımmm harika bir tadı vardı, tadını aşureye benzettim ben, tabi çay halini düşünün :)

Biraz da Sultanahmet civarında takıldıktan sonra, eve gitmeye karar verdik. Güzelce mısır patlatıp film izleriz dedik. Filmden de bahsetmeden geçemeyeceğim. Arkadaşım Şeytan, 1988 yapımı bir Türk filmi, başrollerinde Mazhar Alanson, Ali Poyrazoğlu ve Yaprak Özdemiroğlu var. Filmimiz ünlü olmak için ruhunu şeytana satan bir müzisyeni konu alıyor. Filmin görüntüsü ve bazı efektleri çok iyi değil ama verilen mesaj için bile izlenebilir. İlginç bir filmdi kısacası :) 




4 yorum:

  1. Bende pek sevmiştim o kurufasulyeyiiii ... Şimdi iki bebekle oraları nasıl gezecekseeem

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ay canın çekmemiştir inşallah. canım benim gezersin merak etme, hem Alp büyüdü, ağbi oldu artık :)

      Sil
  2. Bir gün benide gezdir oralarda yeni yerler öğrenmek istiyorum :) muck

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. olur tabi :) havalar azcık ısınsın, bir buluşma da biz yapalım blogger olarak :)

      Sil