7 Ağustos 2014 Perşembe

KIŞ UYKUSU



Altın Palmiye ödüllü, medarı iftiharımız Nuri Bilge Ceylan'ın son filmi Kış Uykusu, küçük bir otelde yaşayan Aydın, eşi, ablası ve onların çalışanları etrafında şekillenen bir film. Aslında uzun uzadıya size filmi anlatmak istemiyorum çünkü konusudur, karakterlerdir birçok yerde anlatılıyor. Ben daha çok kendi hissettiklerimi paylaşmak istiyorum. 3 saat süren bir film ancak insan hiç anlamıyor bu 3 saatin nasıl geçtiğini; diyaloglar, filmin ortamı kendisine çekiyor. Her karaktere bir şekilde değinilmiş kimse es geçilmiyor. Herkes bir ölçüde kötü, bir ölçüde iyi. Bir an ona hak veriyorsun, bir an diğer karaktere yakınlık duyuyorsun; bu filmin sonuna kadar böyle devam ediyor ve kimseye tam anlamıyla kızamıyorsun ya da tam anlamıyla sevemiyorsun. Yani tamamen hayattan kişiler filmin karakterleri. Haluk Bilginer'i izlemeyi normalde sevmem ama bu filmde gerçekten bildiğim, hep aynı şekilde oynayan (tabii ki bana göre) Haluk Bilginer gitmiş yerine bambaşka bir kişi, filmin baş karakteri Aydın gelmiş. İzlerken hayran olmamak elde değil. Melisa Sözen'i bu filmde çoğu kişi beğenmemiş ben o kadar yargılayıcı bakmadım ama Bir Bulut Olsam dizisinde oynadığı Narin karakterine çok benzettim filmdeki halini, o yönden yeni bir bakış açısı verememiş gibi geldi, ama yine de ben onu da çok beğendim. İmamı oynayan Serhat Kılıç ise ayrı bir oyunculuk başarısı göstermiş. Filmin çekildiği otel ve mevsimin birbirine uyumu ise mükemmeldi. İnsanın oralara gidip inzivaya çekilesi geliyor. Şimdilik filmle ilgili aklıma gelenler bunlar, ama kesinlikle gidip izleyin derim. Umarım Oscar'ı da alır, gerçekten hak ediyor çünkü.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder